gelenekçi roman anlayışı ne demek?

Gelenekçi roman anlayışı, edebiyat tarihinde 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan bir yaklaşım olarak kabul edilir. Bu yaklaşım, gerçekçilik akımına benzer şekilde gerçek hayatı ve toplumu ele alırken, öykülemede geleneksel söyleyişlerden, mitolojik öğelerden ve şifreli anlatılardan yararlanır.

Gelenekçi romancılar, özellikle klasik dönemlerde okunan edebi eserleri örnek almış ve kendilerini bu geleneğin bir parçası olarak görmüşlerdir. Romanlarında sıklıkla aile, evlilik, toplumsal yapı ve bireysel yaşam konularına yer verirler. Genellikle hikayelerinde iyi-kötü karakter ayrımı vardır ve sonlarına doğru sorun çözülür.

Gelenekçi roman anlayışının temsilcileri arasında Jane Austen, Charles Dickens, Emily Bronte ve Charlotte Bronte gibi İngiliz yazarlar öne çıkar. Bunların yanı sıra Gustave Flaubert ve Honore de Balzac gibi Fransız yazarlar, Lev Nikolayeviç Tolstoy ve Fyodor Dostoyevski gibi Rus yazarlar da bu akıma katkıda bulunmuşlardır.